Bugün mutluluğu tercih ediyorum..
Bugün huzuru tercih ediyorum..
Bugün başarıyı tercih ediyorum..
Bugün sevgiyi ve iyi niyeti tercih.. ediyorum..
Bugün ben inanmayı ve inancı tercih ediyorum..
Bugün insanı, insanlığı ve hayatı tercih ediyorum..
Yan, ben bugün aslında hayatı ve yaşamayı tercih ediyorum..
İstemek lazım, tercih etmek lazım... İnsana verilen en büyük hediyedir bence, tercih edebilme iradesi. Mutlu olmayı, içten ve tam bir inanmışlakla arzularsak, bütün sebeplerin bu arzuyu gerçekleştirmek için çaba harcayacağına inanıyorum.
Çünkü arzu, kanatlarında hayal gücü ve inanç olan bir dilektir.
Bu dileğimiz, gönlümüzün en derinlerinden kopup dile geldiği an, göklere havalanır..
Sonsuz mavilikte pervaz eder bir süre. Ve biz hala kararlı isek dileğimizde, göklerden avuçlarımıza ikram edilir en beklenmedik anlarda..
İstemek lazım dedim ya başta.. Deli gibi istemek..İstediğimiz her ne ise, gücü herşeye yeten Yaratıcı'dan tam emin olarak istemek..
İsteyelim her ne varsa gönlümüzden geçen.. Velhasıl "Vermek istemesiydi, istemeyi vermezdi.." değil mi?
İyiyi, iyi niyeti, insanı ve insanlığı, huzuru ve birliği, isteyelim..sevmeyi isteyelim..
Ve sevilmeyi...sadece isteyelim yeter...
30 Aralık 2015 Çarşamba
İsteyelim yeterki...
..seviyorum sadece..
Bugün günlerden SEVGi olsun...sevgiyle bakalım güne, insana ve hayata..
Hava bulutlu da olsa güneş, bulutların arkasından bize göz kırpıyor.. "Ben buradayım, gülümse.." diyor..gülümseyin..
Hep diyorum..diyorum ve diyeceğim
..içten yanmalı olmalı sevgi. Kimseye takılmadan, kimseye minnet etmeden, kimseden beklenti içine girmeden.. İçinden geldiği gibi. Meselâ bebekler gibi, mesela sabah güneşi gibi, mesela baharda açan papatyalar gibi..onlar, kimseden sevgi beklemezler..sadece kendileri gibi olurlar.. Doğal ve içten..
Hiçbir çiçek, beni sevsinler diye açmaz mesela..
Güneş, "şöyle bir doğayım da bana şiirler yazsınlar" ..diye doğmaz hiç.
Doğmak icin doğar güneş ve batar; çiçekler kendi güzelliğini yansıtır bize ve gülümserler en içten..
Herkes, kendi renginde görür dünyayı. Ve yansıtır cevresine içindeki rengini..
Sevmek mi, sevilmek mi? deseler, "elbette sevmek" derim..çünkü hiçbir zaman ne kadar sevildiğini anlayamaz ki insan.
Sevmek, sonsuzluktur.. sevmek, kalbin ve gönlün genişliğine bağlı.. kimi nereye koyacağına bağlı.. Gönlü geniş insanları seviyorum bu yüzden.. Dini, dili, ırkı, fikri ne olursa olsun gönlü genis olsun..
Seviyorum ya herkesi seviyorum ben..
Ve sustu...
"istanbul'a kar yağıyor, benim gönlüme ise hüzün.. "dedim..
"Neden?" dedi..""Çünkü " dedim; "...çünkü, birbirinden tamamen farklı olan şu kar tanelerinden bile kardan adam yapan biz İNSANoğlu, bi kendimizden İNSAN yapamadık." dedim, ve sustu..
O da sustu, ben de..iç sesim çok konuşur oldu bu ara benimle. Haykirmak isteyip de sessiz kalmak zorunda kaldığım her bir kelimeye isyan ediyor belki de..
Belki, "susmak sana yakışmıyor, lütfen konuş benimle" diyor..
"Konuşacağım seninle, merak etme ama önce insanlığı bulmam lazım." dedim ve bu sefer gerçekten sustu...
Heyyy insanlık!!!! Lütfen daha çok ilerleme...